Kör bir kuyunun dibine vardığında cesaretleniyorsun, bahşedilmiş bir güç bu. Gecelerin uzunluğunu düşündükçe ürperiyorsun. Çentikler atıyorsun karanlığa, can havliyle oluşturduğun optimist hayallerin seri katili oluyor beynin. Kahkahalarına tecavüz ediliyor. Zihnin ölüm diye haykırıyor. Orada düşünen bir şey var, Orda sadece birini düşünen bir şey var!
Gecenin ruh halinde demleniyorsun, yanından geçtiğin her kuru ota tutunmaya çalışıyorsun. Bir ışık ver, bir ışık ver diye yalvarıyorsun. Gün ışığının orada olduğunu biliyorsun ancak perdeleri açacak gücü bulamıyorsun. Sana engel olan bir şey var. Bedenin iradesine boyun eğerken içinde bir şeylerin öldüğünü hissediyorsun. Orda sana engel olan bir şey var!
İçindekiler birer birer intihar ediyor, her gün birisi yok oluyor, her gün eksiliyorsun, umutlar kanıyor. Düşünceler birbiriyle acımasızca savaşıyor. Bütün dünya anlamını yitiriveriyor, yüzünde salak bir sırıtılışla bırakılıyorsun. İçinde bir şey ölüyor. İçinde hiçbir şeyin dolduramayacağı ölü boşluklar mezarı oluşuyor. Zorlama suskunluk seni boğacak, sessizlik cehaletini haykırıyor zihnine. Oysa bilmiyor, Orda konuşamayan bir şey var!
Zaman artık önemini kaybediyor. Gün geçtikçe tükeniyorsun, yok oluyorsun, susuyorsun, haykırıyorsun.. Kabulleniyorsun. Çünkü 'Orada' biri görünmüyor...
Ve artık gülüyorsun.
Yeni hıçkırarak ağlama tarzın bu.